Hayatımız Marka mı? Yoksa Marka Hayat mı?

Hayatımız Marka mı? Yoksa Marka Hayat mı?

Hayatımız marka mı yoksa marka hayat mı?

Güzel bişey daima marka olabilme kapasitesine sahiptir.

Telif, Tescil, Patent, Register ya da Royalty hepsi bizi bir fikrin ne kadar önemli olduğu noktasına taşımak için… Fikirler bazen bir içerik olarak bazen bir şekil olarak bazen de bir tasarım olarak karşımıza çıkıyor. Ancak gelişen dünya terimini çokça kullandığımız yaşadığımız şu an ki zamanlarda artık her şey bir içerik haline dönüşme yolunda ilerliyor… İçerik peki ne? İçerik hayatın kendisi, yada hayatın umulan hayal edilen bir parçasıdır diyebilir miyiz? Her şey içeriğe dönüştükçe bir anlam kazanmaya başlıyor… Markalarda içerik olmak için hikayelerini uzun zamandır yazıyorlar. Ancak bu hikayelerin çoğu zaman hayat olması konusunda bir eksiklik duygusu daima son kullanıcının gönlünde oluyor. Çoğu marka bu durumu fark edemediği için gerekli hikaye derinliğine sahip olamadı. Şimdi ise hayatın gerçekten parçası olmayı başarmış markalar birbirleri ile yarışıyor. Artık ürünleri ürün adları ile değil markaları ile anar olduk. Çikolata yer misin yerine “Marka” yer misin diyoruz. Ya da şu arabayı çeker misin yerine şu “Markayı oradan çeker misin” diyoruz. Artık markalar gerçek manada hayatımızın bir parçası haline gelmeye başladı… Sebebi aslında ortada hayatımızın bir parçası olmayı başarabilen markalar var. Bazıları bunun inanılmaz enerjiler sarf ederken, bazıları hikayelerini yazmayı başarıyor.

Peki Hikayesini yazabilen her şey marka oluyor mu? Elbette oluyor. Ancak marka olma şansını elde ettikten sonra marka kalabilmek başka çaba gerektiriyor. Çaba ve devamlılık. İşte burada da hayatta kalmak yetmiyor. Hayatın içinden olmaya devam etmek gerekiyor. Görünen o ki, markalar hayatımızın ayrılmaz bir parçası ve hayatımızın parçası olacak birçok unsurda marka olma kapasitesine sahip ürün olma yolunda ilerliyor. Bizim burada bakış açımız ise dairesel ekonomi ile ilerleme tercihinden yana. Her ne olursak olalım insan olarak kalabilmeyi sağlayabilmek için dairesel ekonomi bakış açısı ile ilerlemeliyiz. İnsanlar kolektif varlıklardır ve bilmeliyiz ki beraber ilerlemek, beraber büyümek zorundayız.        

Leave A Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Instagram

Archives